Online Forumm

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Online ForummHoş geldin, .
Son Ziyaretiniz: Perş. Ocak 01, 1970
Mesaj Sayınız: 0


    7.sınıf sosyal son ünite

    Admin
    Admin
    Admin
    Admin


    Aktiflik :
    7.sınıf sosyal son ünite Left_bar_bleue999 / 999999 / 9997.sınıf sosyal son ünite Right_bar_bleue

    Cinsiyet : Erkek
    Mesaj Sayısı : 136
    Rep Gücü : 1000719
    Rep Puanı : 2
    Kayıt tarihi : 19/02/11
    Yaş : 27
    Nerden : Diyarbakır

    yeni 7.sınıf sosyal son ünite

    Mesaj tarafından Admin Salı Haz. 28, 2011 12:50 pm

    7.ÜNİTE:ÜLKELER ARASI KÖPRÜLER
    BİLİNMESİ GEREKEN KAVRAMLAR:
    1. Genelleme
    2. Küresel sorun
    3. Ortak miras


    BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI (1914-1918)

    19. Yüzyılda Osmanlı Devleti
    Osmanlı Devleti 19. yüzyılda topraklarını koruma ve yenilikler yaparak devletin ömrünü uzatma politikası izledi. Bu dönemde Avrupa'da meydana gelen Fransız İhtilalı ve Sanayi İnkılabı gibi olaylar Osmanlı Devleti'ni olumsuz yönde et¬kiledi.
    Fransız İhtilalı'nın Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri
    Fransız İhtilalı ile ortaya çıkan milliyetçi¬lik akımı çok uluslu devletlerin dağılmasını hız¬landırdı.
    Milliyetçilik, her milletin kendi devletini kurup, kendi kendini yönetmesidir.
    Osmanlı Devleti, bünyesinde birçok etnik topluluğu barındırdığından bu akımın etkisiyle toprakları üzerinde birçok isyan çıktı.
    Osmanlı Devleti'ne bağlı olan Balkan mil¬letlerinden Sırplar ve Yunanlılar isyan ettiler. Çı¬kan bu isyanlar azınlıkların bağımsızlıklarını ka¬zanmasında etkili oldu.
    İhtilalın getirdiği fikirler, Osmanlı devlet adamlarını ve aydınlarını harekete geçirdi. Önce Tanzimat Fermanı, daha sonra Meşrutiyet ilan edildi.

    Sanayi İnkılâbı’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki Etkileri
    Sanayi İnkılâbı’nın sonunda sanayileş¬mesini tamamlayan Avrupalı devletlerin sömürge ve pazar arayışları arttı, bu durumun sonucunda Osmanlı Devleti toprakları üzerinde çıkar çatış¬maları başladı. Avrupalı devletler 19. yüzyılda azınlık haklarını ve kapitülasyonları bahane ede¬rek Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karıştılar.
    Osmanlı Devleti, Avrupa'da meydana ge¬len bu gelişmeleri yeterince takip edemediğinden dağılması hızlandı.

    NOT: Osmanlı yönetimine karşı ayaklanan ilk azınlık SIRPLAR,bağımsızlığını kazanan ilk azınlık RUMLAR(Yunanlılar)dır.

    XX. YY BAŞLARINDA 0SMANLI DEVLETİ
    Osmanlı Devleti, XX. yy'a gelindiği zaman siyasî ve askeri üstünlüğünü kaybetmiş ve ayakta kalabilmek için uluslararası denge siyaseti izlemiştir.
    Avrupa'da ortaya çıkan Fransız İhtilali, Sanayi İnkılâbı Osmanlı Devleti’ni olumsuz etkilemiştir. Fransız İhtilali ile birlikte milliyetçilik akımları, Osmanlı Devleti’ndeki azınlıklar arasında yayılmış ve Osmanlı içerisinde birçok ayaklanma çıkmıştır.
    Sanayi İnkılâbı ile Avrupa'da fabrikalar kurulmuş üretim artmış, mallar hızla ve ucuz bir şekilde piyasaya sürülmüştür. Üretilen malları satmak için pazar arayışına gidilmiş ve böylece sömürgecilik yarışı başlamıştır. Bu durumda Osmanlı Devleti hammadde ve pazar açısın¬ın önemli bir konumdaydı. Osmanlı Devleti'ne giren ucuz mallar Osmanlı ekonomisini: olumsuz etkilemiştir. Sömürgecilik, bir devletin başka milletleri, toplulukları siyasi ve ekonomik egemenliği altına alarak güçlenmek istemesi
    Osmanlı Devleti dünyadaki ekonomik gelişmelere ayak uyduramamıştır. Kapitülas¬yonların sürekli hale gelmesinden sonra eko¬nomik olarak dışa bağımlı hale gelinmiştir.
    Osmanlı Devleti askeri, ekonomik ve si¬yasi alandaki çöküşü önlemek için Tanzimat ve Islahat Fermanları yayınlanmış fakat başarı el¬de edilememiştir. Bunun yanında 1876 yılında 1. Meşrutiyet, 1908 yılında II. Meşrutiyet ilan edilmiştir. Meşruti yönetime geçişin tam anla¬mıyla sağlanamaması, ülke içerisinde karışık¬lıklara neden olmuştur. Bu karışıklıklardan ya-rarlanan Avusturya, Bosna-Hersek'i işgal et¬miş, Bulgaristan bağımsızlığını ilân etmiş, İtalya ise Trablusgarb'ı işgale başlamıştır.

    Trablusgarb Savaşı (1911-1912)
    Nedenleri:
    İtalya'nın hammadde ve pazar arayışı,
    Osmanlı Devleti'nin güçsüz bir durumda olması,

    Trablusgarb'ın önemli yeraltı kaynakları¬na sahip olması ve coğrafi olarak İtalya'ya ya¬kın olması.
    • Osmanlı Devleti'nin donanmasının ( Haliç’ te çürütülmesi) güç¬süz olması, Mısır'ın İngilizlerin elinde olmasıyla Trablusgarb'a kara bağlantısının olmamasın¬dan dolayı başarısız olunmuştur. Bu sırada Bal¬kan Savaşlarının başlaması ile birlikte Osmanlı Devleti barış istemek zorunda kalmıştır.
    Uşi Antlaşması (1912)
    Trablusgarb ve Bingazi İtalyanlara bırakılmıştır.

    UYARI: Böylece Osmanlı Devleti, Kuzey Afrika'daki son toprağını da kaybetmiştir.
    Rodos ve Oniki Ada, Balkan Savaşları bi¬tinceye kadar geçici olarak İtalyanlara bıra¬kılmıştır.
    Trablusgarp bölgesinde yaşayan halk ha¬life yoluyla Osmanlı Devleti'ne bağlı kalarak, kültürel bağ devam ettirilmiştir.
    BALKAN SAVAŞLARI (1912-1913)
    I. BALKAN SAVAŞI
    Nedenleri:
    o Fransız İhtilali ile birlikte yayılan milliyet¬çilik akımının Osmanlı Devleti'ne olumsuz etkisi.
    o Avrupa devletlerinin, Osmanlı içerisinde yaşayan azınlıkları kışkırtması
    o İngiltere'nin, Rusya'yı Osmanlı üzerinde¬ki politikasında serbest bırakması (Panslavizm)
    o Osmanlı Devleti'nin merkezi gücünün zayıflaması
    o Osmanlı Devleti; Bulgaristan, Yunanis¬tan, Karadağ ve Sırbistan'la mücadele etmiştir.
    o Osmanlı Devleti, dört cephede yaptığı mücadelede başarısız olmuştur. Başarısız ol¬masının nedeni, ordu içerisinde karışıklıklar ol¬ması ve cephelere askeri gücün gönderilememesidir.
    LONDRA ANTLAŞMASI (1913)
    • Midye-Enez hattının batısında kalan topraklar, Balkan devletlerine bırakılmıştır. (Edirne, Kırklareli...)
    • Ege adalarının geleceği büyük devletlerin eline bırakılmıştır.
    • I. Balkan Savaşı devam ederken Arna¬vutluk bağımsızlığını ilan etmiştir
    .
    Osmanlı Devleti'nden ayrılan son Balkan Devleti Arnavutluk'tur.

    Sonuçları:
    • Osmanlı Devleti, Ege adalarındaki ege¬menliğini kaybetmiştir.
    • Bulgaristan büyük topraklara sahip olarak, Ege denizine kıyısı olmuştur.
    • Bab-ı Ali Baskını ile İttihat ve Terakkiciler Osmanlı yönetimini tamamen ellerine geçirmiş¬lerdir.
    • Balkanlarda Türkler azınlık durumuna düşmüş ve günümüze kadar sürecek olan azın¬lık sorunu ortaya çıkmıştır.
    • Bu dönemde Balkanlardan Anadolu'ya büyük göçler olmuştur. Bu göçler Anadolu'da ekonomik ve toplumsal sorunları da beraberin¬de getirmiştir.
    II. BALKAN SAVASI
    Nedenleri:
    • I. Balkan Savaşı sonucunda, Balkanlar¬daki otorite boşluğu.
    • Bulgaristan'ın fazla toprak almasıyla bir¬likte, diğer Balkan devletlerinin bu duruma tep¬kisi
    • Balkan topraklarının, Balkan devletleri arasında paylaşılamaması
    • Romanya'nın Bulgaristan'a saldırması ile savaş başlamıştır. I. Balkan Savaşı sonu¬cunda fazla toprak alan Bulgaristan'a karşı diğer Balkan Devletleri'nin mücadelesinde, Bul¬garistan mağlup olmuştur.
    UYARI: Bu karışıklıklardan yararlanan Osmanlı devleti, kaybetmiş olduğu Edirne ve Kırklareli'ni geri almıştır.
    Balkan Savaşlarının Genel Sonuçları
    Osmanlı Devleti Balkan topraklarındaki hâkimiyetini kesin olarak kaybetti.
    Balkanlardaki Türkler azınlık durumuna düştü ve günümüze kadar devam eden Balkan Türkleri sorunu ortaya çıktı.
    Bugünkü batı sınırımız büyük ölçüde bel¬li oldu.
    Balkan topraklarındaki siyasi denge bo¬zuldu.
    Balkanlardaki Türk nüfusu, yapılan göçler nedeniyle azalırken Anadolu'daki Türk nüfusu arttı.

    Türk ordusunda yenilik gereksinimi ortaya çıktı.
    1. Dünya Savaşının Nedenleri:

    Avrupalı Devletler arasında sömürgecilik yarışı ve ekonomik rekabet.
    Hammadde ve Pazar arayışı.
    Almanya ve İngiltere arasındaki ekonomik rekabet.
    Milliyetçilik akımı.
    İttifak ve İtilaf devletlerinin oluşması.
    Avusturya ve Rusya’nın Balkanlardaki çıkar çatışmaları.
    Avusturya-Macaristan veliahdının Sırplar tarafından öldürülmesi.

    Almanya ve İtalya milli birliklerini geç kurmuşlardı. (1870)Bundan dolayı sömürgeciliğe de geç başlamışlardı. Sömürgeciliğe başladıklarında mevcut sömürge alanları azalmıştı.Özellikle Almanya,İngiltere’ nin elinde bulunan sömürge topraklarına saldırmaya başladı.Oysa İngiltere ve diğer Avrupa Devletleri sömürgelerini kaybetmek istemiyorlardı.Böylece Almanya-İngiltere rekabeti başladı.
    Almanya güçlü bir devlet olarak siyasi birliğini kurduktan sonra Fransa’nin elinde bulunan Alsas-Loren bölgesine göz dikti.Yapılan savaşla kömür bakımından zengin olan bu bölgeyi Fransa’dan aldı.Bölgeyi Almanya’dan geri almak isteyen Fransa Almanya’ya karşı İngiltere ile ittifak kurmaya başladı.
    Böylece devletler arasında bloklaşma başladı. Balkanlarda ise milliyetçilik akımının etkileri hüküm sürüyordu.Rusya Panslavizm politikası ile Balkanlarda egemenlik kurmak istiyordu.Bu durum Balkanlarda çıkarı olan Avusturya-Macaristan imparatorluğunun işine gelmiyordu.
    Devletler arasındaki çıkar çatışmaları ittifak ve itilaf gruplarının doğmasına neden oldu.

    İtilaf Devletleri:
    İngiltere.Fransa,Rusya(İtalya’da daha sonra bu gruba geçmiştir.)
    İttifak Devletleri:
    Almanya,Avusturya-Macaristan,İtalya, Osmanlı Devleti, Bulgaristan.

    Savaşın Başlaması:
    Avusturya-Macaristan İmparatorluğu veliahdı Saraybosna’yı ziyarete gelmişti. Burada Sırplı bir öğrenci tarafından öldürüldü.28 Haziran 1914
    Avusturya-Macaristan bu suikastı bahane ederek Sırbistan’a savaş açtı. Rusya Sırbistan’ın yanında yer aldı. Fransızlar Rusya’yı destekledi. Almanya’da Avusturya-Macaristan imparatorluğu ile aynı grupta olduğundan Avusturya’nın yanında savaşa katıldı.
    Böylece savaş kısa zamanda Avrupa’ya ve tüm dünyaya yayıldı.
    Savaşın ilk yıllarında Almanya grubu birçok cephede başarı kazandı.

    Osmanlı Devletinin Savaşa Katılması:
    OSMANLI DEVLETİ KİMİN YANINDA
    Osmanlı Devleti'nin I. Dünya Savaşı'na girmesini istemeyen İtilaf Devletleri bu nedenle Osmanlı Devleti'ne kapitülasyonları kaldırmayı ve ekonomik alanda yardım etmeyi vaadettiler. Ancak Almanya, Osmanlı Devleti'nin kendi yanında savaşa girmesini sağlamak amacıyla Osmanlı devlet adamları ile gizli görüşmelere başladı.
    Osmanlı Devleti savaşın başlamasıyla birlikte tarafsızlığını ilan etti. Trablusgarp ve Bal¬kan Savaşlarından yenik çıkan Osmanlı Devleti yeni bir savaşa hazır değildi.
    Osmanlı Devleti'nin Savaşa Girmesinin Sebepleri
    1. Kaybettiği yerleri geri almak istemesi,
    2. Kapitülasyonları kaldırmak istemesi,
    3. Siyasi yalnızlıktan kurtulmak istemesi,
    4. İngiltere, Fransa ve Rusya'nın Osmanlı Devleti'ne karşı düşmanca politikalar izlemesidir.
    5- Pantürkizm politikası
    Almanya'nın Osmanlı Devleti'ni kendi ya¬nında savaşa katmak istemesinde;
    1. Savaşı daha geniş alanlara yayarak sa¬vaş yükünü hafifletmek istemesi,
    2. Osmanlı Devleti'nin jeopolitik konumun¬dan yararlanmak istemesi,
    3. Osmanlı halifesinin dinî gücünden yarar¬lanmak istemesi,
    4. Rusya'ya, Boğazlar yoluyla yardımda bu¬lunulmasını engellemek istemesi etkili oldu..
    Osmanlı Devleti Balkan savaşlarından yeni çıktığı için perişan ve yoksuldu.Bundan dolayı I.Dünya Savaşı çıktığında tarafsızlığını ilan etti.Anlaşma Devletleri de(İngiltere grubu)kendi çıkarları açısından bu fikri destekliyordu.
    Almanlar Osmanlı İmparatorluğunun kendi saflarında savaşa girmesini istiyordu.Çünkü Osmanlı Devletinin yeni cepheler açmasıyla Almanya’nın üzerindeki savaş yükü azalacaktı.Çünkü Osmanlı Devletinin yönetimi İttihat ve Terakki Partisinin elindeydi.Bu partinin en güçlü ismi de Enver Paşa’ydı.Enver Paşa aşırı Alman hayranıydı.Aynı zamanda Osmanlı Devleti daha önce kaybettiği toprakları Almanya’nın yanında savaşa girer-se tekrar geri alabilirdi(Savaşı Almanya’nın kazanacağı tahmin ediliyordu.)
    Bu nedenlerden Alman heyeti ile Enver Paşa arasında gizli bir anlaşma imzalandı. Bu anlaşmaya göre Osmanlı Devleti Almanya’nın yanında savaşa katılacaktı.
    Akdeniz’de bulunan iki Alman gemisi(Goben-Breslaw) İngiliz donanmasının önünden kaçarak İstanbul’a geldiler ve Osmanlı Devletine sığındılar.Osmanlı Devleti bu iki gemiyi satın aldığını söyledi.Daha sonra bu iki geminin isimlerini Yavuz ve Midilli olarak değiştirdi.
    Bu gemiler Enver Paşanın talimatıyla Karadeniz’e açılarak Rus limanlarını topa tuttu.Böylece Osmanlı Devleti de I.Dünya Savaşına katılmış oldu. (3Ekim1914)

    OSMANLI DEVLETİNİN I.DÜNYA SAVAŞINDA SAVAŞTIĞI CEPHELER:

    I.Dünya Savaşında Osmanlı Devleti Kafkas, Kanal, Çanakkale, Filistin, Suriye, Irak, Yemen cephelerinde İtilaf Devletlerine karşı savaştı. Romanya, Galiçya, Makedonya Cephelerinde müttefiklere yardım amacıyla savaştı.

    Kafkasya Cephesi(Aralık 1914)

    Enver Paşa tarafından Rusya'ya karşı açıldı.
    Kafkasları ele geçirerek Orta Asya Türk¬leri ile bağlantı kurmak,
    Hazar Denizi'nin doğusundan hareket ederek İngiltere denetimindeki Hindistan'a saldır¬mak,
    Kafkasya'daki petrol yataklarının kontro¬lünü ele geçirmek istenmesidir.
    Enver Paşa yönetimindeki Türk ordusu Kafkasya'dan Rusya üzerine taarruza başladı. Ancak şiddetli kış şartları sebebiyle pek çok Türk askeri şehit oldu. Bu durumu değerlendiren Rus¬lar Erzurum, Muş, Bitlis ve Erzincan'ı ele geçirdi. Daha sonra Kafkas Cephesi'ne atanan Mustafa Kemal, Ruslara karşı başarı kazanarak Muş ve Bitlis'i işgalden kurtardı (1 Nisan 1916).
    Rusya 3 Mart 1918 tarihinde Brest Litowsk Antlaşması'nı imzalayarak savaştan çe¬kildi. Antlaşma sonucunda Rusya, Kars, Arda¬han ve Batum'u Osmanlı Devleti'ne bıraktı.

    Çanakkale Cephesi(1915) :

    Osmanlı Devleti I.Dünya Savaşına girince İtilaf Devletlerinin bütün dikkatleri boğazlar üzerine yöneldi. İngiltere ve Fransa müttefikleri olan Rusya’ya gerekli askeri yardımı sağlamak için boğazlara hâkim olmak istiyordu.(Baltık Denizini Alman denizaltıları kapatmıştı. Rusya’ya yardım edilebilecek tek yol boğazlar kalmıştı)Aynı zamanda boğazların ele geçirilmesiyle İstanbul işgal edilecek, Osmanlı Devleti de savaş dışı kalacaktı.
    İtilaf Devletleri bu amaçlarla Çanakkale Cephesini açtılar.
    İngiliz ve Fransız gemileri Çanakkale Boğazına yığınak yaptılar.18 Mart 1915’te teknik bakımdan üstün olan Müttefik Devletleri Boğazı geçmek amacıyla hareket ettiler.Fakat Türk Ordusunun olağanüstü savunmasıyla karşılaştılar ve pek çok kayıplar vererek geri çekildiler
    Bunun üzerine İtilaf Devletleri karadan İstanbul’a ulaşmak üzere Gelibolu’ya asker çıkardılar.İngiliz ve Fransız sömürgelerinden de birçok asker getirdiler.Tarihin en kanlı kara savaşları burada meydana geldi.Türk askeri Conkbayırı, Anafartalar, Arıburnu bölgelerinde Mustafa Kemal’in önderliğinde başarılı savunma savaşları yaparak tarihe “Çanakkale Geçilmez”diye yazdırdı.
    Çanakkale Savaşının Sonuçları:
    Çanakkale Cephesinde yenilgiye uğrayan İtilaf Devletleri dünyada prestij kaybettiler.
    I.Dünya Savaşının uzamasına neden oldu.

    İtilaf Devletlerinin yardımı Rusya’ya ulaş-madığı için Rus ekonomisi iyice bozuldu. Rusya’da çarlık rejimi yıkılarak yerine Bolşevik rejim kuruldu ve Ruslar I.Dünya Savaşından çekildi.
    Bulgaristan Almanya’nın(İttifak Dev.)yanında savaşa katıldı.
    Çanakkale Savaşları milli mücadele ruhunun başlangıcı oldu.
    Mustafa Kemal’in milli mücadelede önder olmasında Çanakkale Savaşlarının büyük rolü vardır.

    Kanal Cephesi: Almanların isteği üzerine açılmıştır. Cephenin açılma amacı, İngilizlerin Uzakdoğu sömürgeleriyle bağlantısını kesmek ve Mısır’da Osmanlı hâkimiyetini yeniden kurmaktır.
    Ancak istenilen gerçekleşmedi. İngilizlere karşı bazı başarılar elde edildi, Bu kalıcı olmadı. İngilizler Sina Yarımadasını ele geçirip Suriye’ye kadar geldiler.

    Suriye-Filistin Cephesi: Kanal cephesinde İngilizlere yenilen birliklerimiz Filistin’e sonrada Suriye’ye kadar geri çekildiler. Yıldırım orduları burada başarılı savunma savaşları yaptılar Zamanla kuzeye doğru çekilen Türk birlikleri Halep önlerinde İngilizleri durdurdular.
    Irak Cephesi : İngilizler zengin Irak petrollerini ele geçirmek amacıyla açtılar.

    Hicaz ve Yemen Cephesi: İngilizler Arap Yarımadasını işgal etmek için Yemen’e asker çıkardılar.Ayrıca Hicaz Emiri Şerif Hüseyin’e çok miktarda para yardımı yaptılar.Türk ordusu İngiliz ve Araplara karşı mücadele ettiyse de başarılı olamadı. İngilizler Yemen’i alarak Hicaz’a tamamen hakim oldular.

    Galiçya, Romanya ve Makedonya Cephesi: Osmanlı Devleti bu cephelerde Ortaklarına (Bulgaristan,Avusturya-Macaristan)yardım etmek amacıyla savaştı.
    Savaşın Sona Ermesi:1917 yılında Rusya’nın savaştan çekilmesi üzerine İttifak Devletleri İtilaf Devletlerine karşı üstünlük kurmuşlardı.
    Ancak bu durum uzun sürmedi. Amerika Birleşik Devletleri İtilaf Devletlerinin yanında savaşa girdi. Amerikan birlikleri o zamana kadar hiç savaşa katılmamıştı. Almanya güçlü, dinamik olan Amerikan orduları karşısında tutunamadı. İngiliz, Fransız ve ABD birliklerinden oluşan güçlü müttefik kuvvetleri Batı Cephesinde Almanya’yı çökerttiler. Diğer cephelerde de başarısızlıklar artmaya başlamıştı. Böylece savaşın sonunda İttifak Devletleri savaşı kaybettiklerini belirterek (yenilerek) yenen devletlerle ateşkes anlaşmasını imzaladılar.

    İtilaf devletleri ittifak devletleri olan Almanya ile (Versay) Avusturya ile(Sen Jermen),Bulgaristan la(Nöyi),Macaristan’la(Tirayanon) Osmanlı Devleti ile de Sevr Barış Anlaşmalarını imzaladılar.

    I.Dünya Savaşının Sonuçları
    Bazı İmparatorluklar yıkılarak yerine yeni devletler kuruldu.(Polonya, Çekoslovakya, Yugoslavya, Macaristan, Türkiye)
    Yeni rejimler ortaya çıktı.(Cumhuriyet, Komünizm, Faşizm, Nazizm.)
    Devletlerarasındaki dengeler bozuldu.
    Milyonlarca insan öldü. Birçok şehirler yakılıp yıkıldı.
    Sürekli barış sağlamak ve anlaşmazlıkları çözmek için Cemiyet-i Akvam (Milletler Cemiyeti)kuruldu.
    Sorunların çözümü sağlanamadığı için II. Dünya Savaşının çıkmasına neden oldu.
    Sömürgecilik, mandacılık haline dönüştü.

    Wilson İlkeleri (8 Ocak 1918)
    Bu ilkelerin yayınlanma amacı, dünya ba¬rışını sağlamak, ülkeler arası mücadelelere son vermektir. Wilson ilkelerine göre;
    • Bütün milletler, kendi geleceğine kendisi karar verecektir.
    • I. Dünya Savaşı'nda yenen devletler, yeni¬lenlerden savaş ve toprak tazminatı almaya¬caktır.
    • Dünya barışını tehdit eden silahlanmaya son verilecektir.
    • Devletlerarası barışı sağlamak için Mil¬letler Cemiyeti kurulacaktır.
    Wilson ilkeleri görünürde dünya barışını sağlamaya yöneliktir. Fakat sömürgeci dev¬letler bu ilkeleri kendi lehlerine çevirmişlerdir. Bunun yanında Wilson ilkelerine uymayarak, kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmiş¬ler ve dünya barışını tehlikeye sokmuşlardır.

    Paris Barış Konferansı (18 Ocak 1919)
    • I. Dünya Savaşı sonucunda, yenilen dev¬letlerin durumlarını görüşmek ve yapılacak olan barış antlaşmalarının esaslarını tespit için kon¬ferans düzenlenmiştir.
    • Bu konferansta barış görüşmelerinin ya¬pılması beklenirken, Osmanlı Devleti'nin top¬rakları paylaşılmış, Batı Anadolu toprakları, Yunanistan'a bırakılmıştır. ( Sahte nüfus belgelerine dayanarak)
    UYARI! Batı Anadolu'nun İtalya yerine Yunanis¬tan'a bırakılmasının nedeni, güçlü bir İtal¬ya'nın Akdeniz'de varlığının İngiltere'nin sö¬mürge yollarını tehdit edebileceği düşünce¬sidir. Güçlü bir İtalya yerine, güçsüz olan Yu¬nanistan tercih edilmiştir.

    UYARI! Avrupa devletleri, kendi çıkarları doğrultu¬sunda hareket etmişlerdir. Batı Anadolu'nun Yunanistan'a bırakılması Yunanistan'ın İz¬mir'i işgaline zemin hazırlamıştır.
    GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
    MONDROS ATEŞKES ANLAŞMASI
    Almanya’nın I.Dünya Savaşı’nda yenilgiye uğ-ramasıyla ittifak Devletleri savaşı kaybetti.
    Osmanlı Devletini temsilen Bahriye Nazırı Rauf Orbay ateşkes şartlarını görüşmek üzere Limni adasının Mondros Limanına gitti. İtilaf Devletleri daha önceden Osmanlı Devletinin topraklarını gizli anlaşmalarla paylaşmışlardı. Osmanlı Devleti heyeti bu plana itiraz etti ise de sonuçta bir şey değişmedi. Bunun sonucunda Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı.(30 Ekim 1918)Buna göre;
    1-Çanakkale ve İstanbul Boğazı İtilaf Devletlerinin denetimine geçecek.
    2-Osmanlı ordusu terhis edilecek, donanmasına ve silahlarına el konacak.(Osmanlı’yı savunmasız bırakmak için)
    3-Toros tünelleri İtilaf Devletlerinin denetimine verilecek.
    4-Bütün haberleşme ve ulaşım araç ve gereçleri İtilaf Devletlerine bırakılacak.
    5-İtilaf Devletleri bütün Osmanlı liman ve tersaneleri ile demiryollarından yararlanacak.
    6-Doğuda yani vilayeti sitte’de(altı ilde) (Sivas,
    Erzurum,Van,Bitlis,Elazığ,Diyarbakır)karışıklık çıkarsa İtilaf Devletleri buraları işgal edecek(24.Madde)
    7-İtilaf Devletleri kendi güvenliklerini tehdit eden bir durum ortaya çıkarsa herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilecekler. (7.madde)

    İtilaf Devletleri bu maddeye dayanarak Anadolu’yu işgal ettiler.(7.madde)

    Anlaşmanın Önemi: Bu anlaşma ateşkes anlaşmasından ziyade Osmanlı Devletinin teslimini ve işgalini ortaya koymaktadır.
    24.Madde ile doğuda Vilayeti Sitte de bir Ermeni Devleti kurulması düşünülmüştür.
    Anlaşmanın en önemli maddesi 7.madde idi.İtilaf Devletleri bu maddeyle(Anadolu’nun işgaline ortam)hazırladı.
    Fransızlar; Mersin. Adana çevresi,
    İtalyanlar; Muğla, Antalya ve Konya çevresi.
    Yunanlılar;(Paris Barış Konferansındaki deği-şiklikle)İzmir ve çevresi.
    İngilizler;Musul,boğazların kontrolü, Samsun, Merzifon.Batum’a asker çıkardılar.

    MİLLETLER CEMİYETİ’NE GİRİŞ

    I.Dünya Savaşı sonrasında böyle bir savaşın bir daha çıkmaması için kuruldu. Türkiye Milletler Cemiyeti’nin daveti ile üye oldu. Fakat I.Dünya Savaşı sonrasında yapılan anlaşmaların ağır olması yeni bir savaşı önleyemedi.
    Birleşmiş Milletler
    Birleşmiş Milletler 1945 yılında kurulmuş¬tur. ABD, İngiltere, Sovyetler Birliği ve Çin'in ön¬cülüğünde kurulan bu örgüt, dünya barışı ve güvenliğini sağlamak için çalışmalar yapmıştır.
    Birleşmiş Milletlerin amaçları arasında;
    • Uluslararası ilişkileri pekiştirmek,
    • Ekonomik, sosyal, kültürel ve toplumsal sorunlar konusunda uluslararası işbirliği sağlamak.
    • Uluslararası insan haklarının korunma¬sında uzlaşmacı bir tavır sergilemektedir.
    Birleşmiş Milletler, dünya barışını ve gü¬venliğini sağlamak amacıyla kurulmasına rağ¬men, kuruluşundan günümüze kadarki dönem¬de ortaya çıkan savaşlar ve savaşın olumsuz sonuçları karşısında yeterliliği tartışılmaktadır.
    1970-1989 yılları arasında Bulgaristan'ın kendi ülkesinde 1,5 milyon Türk ve diğer farklı ırktan topluluklara karşı yapmış olduğu asimi¬lasyon hareketi ve zorunlu göç ettirmelerine kar¬şı Birleşmiş Milletler tarafından gerekli önlemler alınmamıştır. Bunun yanında ABD ve müttefik¬leri olan güçlerin Irak'ta, bir milyon beş yüz sivil insanı öldürmesine, Rumların 1974 yılında Türklere karşı yaptıkları katliamlara Birleşmiş Milletler yetersiz kalmıştır. doğan, büyümekte olan gençlerin sorunlarına da çözüm aramaktadır.

      Forum Saati Salı Mart 19, 2024 8:39 am